İNSAN Ve KALEM

insan ve kaleme dair

26 Nisan 2015 Pazar

,
İki komşu ülkenin hükümdarları birbirleriyle savaşmazlar, ama her fırsatta birbirlerini rahatsız ederlerdi. Doğum günleri, bayramlar da ilginç armağanlar göndererek karşıdakine zekâ gösterisi yapma fırsatlarıydı.

Hükümdarlardan biri, günün birinde ülkesinin en önemli heykeltıraşını yanına çağırdı. İstediği, birer karış yüksekliğinde, altından, birbirinin tıpatıp aynısı üç insan heykeli yapmasıydı.



Aralarında bir fark olacak ve bu farkı sadece ikisi bilecekti.

Heykeller hazırlandı ve doğum gününde komşu ülke hükümdarına gönderildi.

Heykellerin yanına bir mektup konmuştu. Şöyle diyordu heykelleri yaptıran hükümdar:

‘Doğum gününü bu üç altın heykelle kutluyorum. Bu üç heykel birbirinin tıpatıp aynısı gibi görünebilir. Ama içlerinden biri diğer ikisinden çok daha değerlidir. O heykeli bulunca bana haber ver.’

Hediyeyi alan hükümdar önce heykelleri tarttırdı. Üç altın heykel gramına kadar eşitti. Ülkesinde sanattan anlayan ne kadar insan varsa çağırttı.

Hepsi de heykelleri büyük bir dikkatle incelediler ama aralarında bir fark göremediler.

Günler geçti. Bütün ülke hükümdarın sıkıntısını duymuştu ve kimse çözüm bulamıyordu. Sonunda, hükümdarın fazla isyankâr olduğu için zindana attırdığı bir genç haber gönderdi. İyi okumuş, akıllı ve zeki olan bu genç, hükümdarın bazı isteklerine karşı çıktığı için zindana atılmıştı.

Başka çaresi olmayan hükümdar bu genci çağırttı.

Genç önce heykelleri sıkı sıkıya inceledi, sonra çok ince bir tel getirilmesini istedi.

Teli birinci heykelciğin kulağından soktu, tel heykelin ağzından çıktı.

İkinci heykele de aynı işlemi yaptı. Tel bu kez diğer kulaktan çıktı.

Üçüncü heykelde tel kulaktan girdi ama bir yerden dışarı çıkmadı. Ancak telin sığabileceği bir kanal kalp hizasına kadar iniyor, oradan öteye gitmiyordu.

Hükümdar heykelleri gönderen komşu hükümdara cevabı yazdı:

‘Kulağından gireni ağzından çıkartan insan makbul değildir.

Bir kulağından giren diğer kulağından çıkıyorsa, o insan da makbul değildir.

En değerli insan, kulağından gireni yüreğine gömen insandır.’

22 Nisan 2015 Çarşamba

,
Hayatın gizemini ve mutluluğu arayan bir genç vardır. Bu genç hayatın gizemine ve mutluluğun kaynağına ulaşmak için bilgelerden yardım ister. Ve sonunda derdine bir kralın derman olabileceğini öğrenerek bilge kralın karşısına çıkar. "Bana hayatın gizemini ve mutluluğun kaynağını anlatır mısınız?" der. Kral kendisine daha sonra yardımcı olabileceğini söyler. Şimdi gidip sarayını dolaşmasını ister. Gence bir kaşık verir. Kaşığın içerisine de iki damla yağ koyar ve yağı dökmemesini tembihler.

Genç gidip sarayı dolaşır ve kendisine söylenen saatte tekrar kralın karşısına gelir.
Kral: "Sarayımı iyice dolaştın mı?" der. Genç "evet" der. Peki, der kral; gencin elindeki kaşığa bakar, yağ dökülmemiştir. Kral: "Sarayımdaki ünlü ipek halıları gördün mü?" der. Genç "hayır" der.

Peki, bahçemi gezdin mi? Çok güzel çiçekler vardı, bahçıvanım onları uzun yıllarda yetiştirdi, onları gördün mü diye sorar. Genç "hayır" der. Kral, ya muhafızları gördün mü? Çok eğitimli ve disiplinli bir ordum var.
Genç, görmedim der.

Kral, tekrar kaşığa yağı damlatır ve "yeniden sarayımı gez" der. Etrafına iyi bak, demeyi de ihmal etmez. Genç elinde kaşıkla birlikte tekrar sarayı gezmeye başlar. Sarayın muhteşemliğini görür, şaşkınlıkla tekrar kralın karşısına gelir. Hayretler içinde krala gördüğü bahçeden, ipek halılardan ve sarayın muhteşemliğinden söz eder. Bilge Kral, peki kaşıktaki yağa bir bakalım, der.

Gencin elindeki kaşıkta yağ kalmamış, hepsi dökülmüştür. Yağdan eser yoktur.

Bilge Kral gence:

İşte hayatın gizemi ve mutluluğun kaynağı budur,


"ELİNDEKİ İKİ DAMLA YAĞI YİTİRMEDEN ETRAFINA BAKMAYI GÖREBİLMEKTİR .DER "..!!!!

19 Nisan 2015 Pazar

,

ÇİÇEĞİN SUYA AŞKIGünün birinde bir çiçekle su karşılaşır ve arkadaş olurlar. İlk önceleri güzel bir arkadaşlık olarak devam eder birliktelikleri, tabii zaman lâzımdır birbirlerini tanımak için. Gel zaman, git zaman çiçek o kadar mutlu olur ki, mutluluktan içi içine sığmaz artık ve anlar ki, su'ya aşık olmuştur. İlk kez aşık olan çiçek, etrafa kokular saçar, "sırf senin hatırın için ey su" diye... Öyle zaman gelir ki, artık su da içinde çiçeğe karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştır. Zanneder ki, çiçeğe aşıktır ama su da ilk defa aşık oluyordur. Günler ve aylar birbirini kovalar ve çiçek acaba "su beni seviyor mu?" diye düşünmeye başlar. Çünkü su, pek ilgilenmez çiçekle... Halbuki çiçek, alışkın değildir böyle bir sevgiye ve dayanamaz. Çiçek, suya "seni seviyorum" der. Su, "ben de seni seviyorum" der. Aradan zaman geçer ve çiçek yine "seni seviyorum" der. Su, yine "ben de" der. Çiçek, sabırlıdır. Bekler, bekler, bekler... Artık öyle bir duruma gelir ki, çiçek koku saçamaz etrafa ve son kez suya "seni seviyorum." der. Su da ona "söyledim ya ben de seni seviyorum." der ve gün gelir çiçek yataklara düşer. Hastalanmıştır çiçek artık. Rengi solmuş, çehresi sararmıştır çiçeğin. Yataklardadır artık çiçek. Su da başında bekler çiçeğin, yardımcı olmak için sevdiğine... Bellidir ki artık çiçek ölecektir ve son kez zorlukla başını döndürerek çiçek, suya der ki; "seni ben, gerçekten seviyorum." çok hüzünlenir su bu durum karşısında ve son çare olarak bir doktor çağırır nedir sorun diye... Doktor gelir ve muayene eder çiçeği. Sonra şöyle der doktor: "hastanın durumu ümitsiz artık elimizden birşey gelmez." Su, merak eder, sevgilisinin ölümüne sebep olan hastalık nedir diye ve sorar doktora. Doktor, şöyle bir bakar suya ve der ki: "çiçeğin bir hastalığı yok dostum... bu çiçek sadece susuz kalmış, ölümü onun için" der. Ve anlamıştır artık su, sevgiliye sadece "seni seviyorum" demek yetmemektedir.

17 Nisan 2015 Cuma

,
1. Ezilerek yolculuk edeceğiniz dopdolu otobüsün hemen ardından gelen bomboş otobüs. O son otobüsü bekleyecektik! 

2. Çocuğunuzun ilk kelimesi. O ilk kelimeyi duymak için ne taklalar attınız, attırdınız! 

3. Menü ile uzuuun uzun bakıştıktan sonra seçtiğiniz muhteşem yemek. Seçtim mi tam seçerim.

 4. Tam kıvamında demlenmesi azimle beklenmiş tavşan kanı çay. İçim kaynıyor abi ya, hadi yaa...

 5. Yeni tanıştığınız güzel kızın 2 gün sonra tanışacağınız daha da güzel arkadaşı. Acele etmeyin, "arkadaşı daha güzel çıktı" sendromuna kurban gitmeyin!

 6. Bir hafta sonra %50 indirime girecek olan yeni sezon kıyafetler. Aynısını yarı fiyata almışmışmış... SANA HİÇ YAKIŞMAMIŞ! 

7. 16. mükalatın sonunda kapılan aşırı yüksek maaşlı, bir o kadar kebap iş. Ama 3 yıl işsiz kaldığıma değdi!

 8. Cevabını hoca "hadi son 1 dakika" dediğinde hatırladığınız sizin için çok hayati değere sahip sınav sorusu. Hocam 1 dakika daha verin, söz beklediğinize değecek... 

9. "Onu alma ya yurt dışından aynısını ben sana daha ucuza getiririm" diyen arkadaşınızın dönüşü. O duygusal kavuşma anı... Ağır çekimde yükselen müzik... 

10. Favori dizinizin dört gözle beklediğiniz yeni bölümünün %92'de kalan loading'i. Gözünüzü ekrandan ayırmazsanız daha çabuk yüklenir, bizden söylemesi. 

11. Whatsapp'ta konuşurken uzun süre "yazıyor" gözüken yeni sevgiliden gelen ilk "seni seviyorum" mesajı. İşte bu! Bu kız sana yazıyor dedik mi demedik mi!
,

Hayat; Seni kaç kişinin aradığı, kiminle çıktığın, çıkıyor olduğun veya çıkacağın demek de değildir. Kimi öptüğün, hangi sporu yaptığın, kimlerin seni sevdiği de değildir. Hayat, ayakkabıların, saçın, derinin rengi de değildir. Nerede yaşadığın veya hangi okula gittiğin de değildir. Aslında hayat; notlar, para, giysiler, girmeyi başardığın ya da başaramadığın okullar da değildir. Hayat; Kimi sevdiğin ve kimi incittiğindir. Kendin için neler hissettiğindir. Güven, mutluluk, şefkattir. Arkadaşlarına destek olmak ve nefretin yerine sevgiyi koymaktır. Hayat;kıskançlığı yenmek, önemsemeyi öğrenmek ve güven geliştirmektir. Ne dediğin ve ne demek istediğindir. İnsanların sahip olduklarını değil, kendilerini olduğu gibi görmektir. Her şeyden önemlisi hayatı, başkalarının hayatını olumlu yönde etkilemek için kullanmayı seçmektir. İşte hayat bu seçimden ibarettir. İnsanlar için en kötüsü dost edinememek, ondan daha kötüsü ise dost kaybetmektir. Charles Eguone


4 Nisan 2015 Cumartesi

,
Akşam dalgalar vurur sahil boyuna vurur içimi yıkar Siyah kelebeklerim uçar delice ahım ölüme kadar Mekanın Cennet Olsun #KAYAHAN


,
Hayat süprizlerle doludur , Bakarsın çay beklersin , güller karşılar seni .!!!
Resim yazısı ekle